28 Aralık 2019 Cumartesi
BABA
Baba...
Ah be Baba!
Yokluğunu nasıl tarif edebilirim bilmiyorum ki.
Bazen içimdekileri yazarken duraksıyorum.
Gözyaşlarım es veriyor.
Şuan benim için öyle bir an...
Birçok şey değişti senden sonra Baba.
Yaptıklarım seni üzüyor mu?
Lütfen söyle, Baba.
"6 yıl oldu" seninle konuşmayalı.
İçimdekiler, öylece kaldı.
Biliyorum, hatalar yapıyorum.
Yapmaya da devam edeceğim.
Ama sana söz veriyorum Baba.
Oğlun "büyük adam" olacak.
Hep öyle söylerdin dimi?
Zaman çok acımasız geçiyor Baba.
Keşkelerle büyüyor senin oğlun.
Bazen bir film izliyorum.
Aklıma -sen geliyorsun.
Filmde babası, oğluna sarılamıyor.
Onu uyurken öpüyor.
Aynı sen.
Sen de öyleydin.
Sevgini içinde yaşardın.
Gösteremezdin kolay kolay.
Ben de sana sımsıkı sarılamadım ki Baba.
-Neden böyle oldu?
-Neden kaybedince anladım kıymetini?
-Hayat dediğimiz şey neden bu kadar vurdumduymaz Baba?
Bazen bir kitap okuyorum.
Karşıma şöyle bir cümle çıkıyor.
"Güzel kalpler bu dünyada uzun süre kalamaz."
Aklıma -sen geliyorsun.
Hem üzülüyor, hem gülümsüyorum.
Senin kalbin çok güzeldi be Baba.
Hep kalbinden yara aldın ömrün boyunca.
Ben de öyleyim.
Kalbimden yara alıyorum.
Merhametimden, vicdanımdan.
Bazen rakı içiyorum.
Düşünceliyim.
Gözlerim dalmış.
Arkadaşım soruyor:
-Aşık mısın?
Aklıma -sen geliyorsun.
Arkadaşıma cevap veriyorum:
+Gözlerim hiçbir zaman bir kadın için derinlere dalmadı.
Arkadaşım susuyor...
Rakı bana neden hep üzüldüğüm anıları hatırlatıyor Baba?
Biliyorum, Baba.
Alkol içmemi istemiyorsun.
Ama elimde değil Baba.
Kızma bana, ne olursun.
Bazen yazılarını okuyorum senin.
Aklıma -sen geliyorsun.
Her şeyi not almışsın özenle.
Mutluluklarını, üzüntülerini...
Sana değer veren insanların her şeyini saklamak istemişsin.
Tarihlerini yazmışsın.
O hatıralarda kalmak istemişsin.
Bastırarak yazardın sen.
Ben de öyle yazıyorum.
Kağıdın arkasına geçiyor yazdıklarım.
Dertlerim de kağıdın arkasına geçiyor Baba.
29 Aralık 2019.
Bu sene de bitiyor.
1 Ocak, doğum günün senin.
Bu yazıyı senin için yazdım Baba...
Biliyorum ki, sen olsaydın eğer.
Hiçbir şey bu şekilde olmayacaktı.
Ve yine biliyorum ki.
Seni hiçbir şey geri getirmeyecek...
Saygı, sevgi, dua ve özlemle...
Canım Babam.
@Topalogluomur
1 Aralık 2019 Pazar
Yüreğimin Götürdüğü Yer
Zaman bazen bana düşman gibi geliyor.
Hep yetinmek duygusuyla beraberim.
Hayallerim hep bir adım uzakta benden.
Her geçen yıl başka bir şey bırakıyor yüreğime.
Ne olduğu belli olmayan bir döngüdeyim.
Sevip değer verdiklerim yanımda değil.
Yanımda olanlar ise meçhul bir boşluk gibi.
Neyi, neden yaptığımın farkında bile değilim.
Yaptığım hataların da farkındayım.
Ama o hataları yapabildiğimin de...
Kafamı toparlayamadığım aşikar.
Gözlerim buğulu hep.
Umut, en büyük rakibim.
Düşündüğüm ile yaşadığım arasında uzun bir minval.
Bu makus düşüncelerden nasıl kurtulacağım?
Korkmaya başladım, mutsuzluk seremonisinden.
Hani mühim olan iyi olabilmekti?
Her yıl başka bir isteğim oluyor kendimden.
Hangi birini gerçekleştirebileceğim acaba diyorum?
Yüreğimin götürdüğü yere gitmek istiyorum.
Yüreğimin sesini dinlemek istiyorum.
Sonra diyorum ki kendi kendime:
Bu yaşıma kadar -onun sesini dinleyebilme fırsatım oldu mu?
Sonra kallavi bir sessizlik...
Kötümser düşünceler bir itiyat hâline geliyor.
-Uzaklaşayım diyorum.
Gidemezsin diyorlar.
-Susayım diyorum.
Güçsüz görünüyorsun diyorlar.
-Anlatayım diyorum.
Demagoji yapma diyorlar.
Herkes bir şey söylüyor işte.
Her söylenen bir iz bırakıyor.
Ama diyorum sonra.
Her şeye rağmen.
Hem de her şeye...
Bu sene, yüreğimin götürdüğü yere gideceğim.
Bütün hayatım boyunca ısrarla bu cümleyi söyleyeceğim.
Yanlış bile olsa.
Doğrusunu öğrenmek istemeyeceğim.
Yüreğimdekilerle birlikte,
Ölmek isteyeceğim...
@Topalogluomur
30 Ekim 2019 Çarşamba
Nedamet
Sevdiklerinle beraber olmak iyi gelir.
İnsan, her zaman yaşayamıyor.
Her zaman dökemiyor gözyaşlarını.
Korkuyor aciz ve sakil görünmekten.
Korkar tabi...
Gözyaşlarının bile ehemmiyeti vardır.
İnsan, herkesle paylaşamaz gözyaşlarını.
Herkese anlatamaz.
Anlatamaz tabi.
Dinlemek kolay.
Anlamak da öyle.
Hissedebilmek zor...
Herkes, hissedemez yüreğindekileri.
Herkes, sarılamaz sana aynı içtenlikle.
Herkes, koklamaz boynunu sana sarılırken.
Seni dinlerken ağlayamaz herkes.
Ağlasa bile içten olmaz.
Sen giderken ardından hüzünle bakamaz.
Seni senden çok sevemez.
Herkesle oturup rakı içemezsin.
Rakı, dertlerin içkisidir vesselam.
O sofraya oturduğunda, konuşmak istersin.
Anlatmak istersin, dertlerinin yükünü.
Yüklerinden kurtulmak istersin.
Huzur dolmak istersin.
Herkes derdine derman olabilir mi?
Böyle bir şey mümkün değil.
Her zaman mutlu olabilmek kadar zor!
Önemli olan da bu değil midir?
Hep iyi zamanlar mı yaşar insan ömründe?
Peki bir şey soracağım?
Biz hayattan hangi ara ders alacağız?
Hangi ara anlayacağız sevdiklerimizin kıymetini?
Hangi ara özleyeceğiz?
Hangi ara sarılacağız?
Öldükten sonra mı?
Öldükten sonra hiçbir manası yok.
Neden mi?
En büyük keşkeleri insana yaşatan şey ölüm,
Bu soruların cevap anahtarını sana vermiyor be dostum.
Diyemiyorsun ki, dersime çalışamadım.
Benim keşkelerim, pişmanlıklarım var.
Onlar da seninle kalıyor işte.
Kaldığınla gidiyorsun bu hayattan.
Hayatımdaki en büyük pişmanlığımı açıklamak istiyorum.
Bana tahmin bile edemeyeceğim kadar,
Değer veren insanların kıymetini bilmiyorum.
Korkarım ki,
Bilemeyeceğim de....
@Topalogluomur
8 Eylül 2019 Pazar
Bugün Benim Doğum Günüm (09.09)
Biliyor musun?
Ne bileyim,
Belki de ben istemedim.
Ve bugün...
Doğum günüm...
Kendimi yazıyorum ama,
Kendime her zaman yazamıyorum.
Bugüne özel;
Güzel bir kaç şey yazmak geliyor içimden.
Her zaman yapamam bilirsin.
Doğum günüm evet, anladık!
Temennilerim var bu hayattan.
Alacağım olsun.
Gülebildiğim anlar kalsın istiyorum hayatımda.
Geçmişimdeki o kötü şeyleri unutturacak kadar.
Hepsi güzel olsun, lütfen!
Mutlu olmak istiyorum mesela.
Mutlu kalmak istiyorum.
Ama değer verdiklerimle beraber.
İyiliği sevmek istiyorum.
İyi insanlar biriktirmek istiyorum.
En çok da gönlümün güzelliğini kaybetmek istemiyorum.
Hayallerimi yaşamak istiyorum.
Umudumu kaybetmek istemiyorum.
Pişmanlıklarımı bir kenara bırakmak istiyorum.
İstediğim her şeyi yaşamak istiyorum.
Olumsuzlukları bir kenara bırakarak.
-Hayat kısa.
-Kuşlar uçuyor.
Mutlu olmak çok kolay.
Özlemek yorucu.
Aynı gökyüzünün altındayız.
Yetmez mi?
Benim için bir kağıt ve bir kalem...
Yeter.
Her şeyi baştan yaratabilirim.
Güzel hissettirmek için.
Güzel hissetmek için.
Elimden geleni yapmak istiyorum.
Kendimi unutmak istemiyorum.
Gülümsemek istiyorum.
Her anımı hatırlamak istiyorum.
Hayatıma dair.
Gözyaşlarımla beraber,
İçimi dökebilmek istiyorum.
Ömrüme dair,
Güzel şeyler bırakabilmek istiyorum.
Beni yürekten, kalpten, içten seven insanlara,
O kadar ihtiyacım var ki.
Yeterince yorgunum çünkü.
Daha fazla yorulmak istemiyorum.
Nice güzel senelerime.
Dualarımla, sevdiklerimle beraber...
@Topalogluomur
4 Ağustos 2019 Pazar
Bakma Bana Öyle
Bir bakışta tanıyamazsın beni.
Anlayamazsın içimdeki hüznün yorgunluğunu.
Hissedemezsin duygularımı.
Hayal bile edemezsin kor gibi yakan ateşi.
Bir bakışta yargılama beni sakın!
Beni anlaman için "ben" olman gerek.
Benim gibi yalnız kalman gerek.
En zor zamanlarında bile,
Hayata tutunabilmen gerek.
Anılarla yaşaman gerek.
Hatıraları koklayınca gözlerin dolmalı.
Tarihler, saatler seni alıp götürmeli buralardan.
Eski fotoğraflara bakmalısın uzun uzun.
Gözyaşlarınla ıslatmalısın Baba'nın en sevdiğin fotoğrafını.
Daha fazla karanlık istemelisin hayattan.
Tükenmelisin baştan aşağıya.
Takatin kalmamalı.
Çıkmaz sokağa girmeli düşüncelerin.
Hayallerine tutunmalısın bir umut.
Umudun hep yanında olmalı.
Sevgilin gibi.
O da bir gün bitip gidecek...
Gözlerinin önüne gelmeli beyhude hayatın.
Ne yapmak lazım?
Cevabını bilmediğin halde,
Bu soruyu sormalısın kendine.
Her zaman yazacak bir şey bulmalısın.
Kağıt-kalem sevmeli ellerini.
Dertlerini sevmeli.
Yağmuru sevmeli.
Güneşli yaz günlerini sevmemeli öyle herkes gibi.
O, zor olanı sevmeli.
Zor olan hayatına anlam katar çünkü.
O yüzden bakma bana öyle.
Bir bakışta anlayabileceğin bir kolaylığım olmadı benim.
Çünkü ben zor olanı sevdim bu hayatta.
Zor olan beni sevmese ne yazar?
MÜSLÜM GÜRSES'E SAYGI VE ÖZLEMLE...
@Topalogluomur
15 Temmuz 2019 Pazartesi
Boynu Bükük Öldüler
Bazen bir iç sıkıntısı geliyor bana.
Ama böyle gitmek bilmiyor.
Sanki tek yön -geliş biletini almış.
Hiç dönmek istemiyormuş gibi.
Aynı yeri oydukça oyuyor.
Yoruldukça yoruluyorum.
Düşünüyorum...
Neden bu iç sıkıntılarım?
Cevap bulamıyorum.
Bu hiç adil değil.
Çaresizlik kapanına kısılmak gibi.
Çıkmak istiyorum artık.
Kurtulmak istiyorum...
Elimden bir şey gelmiyor.
İçten gülüşlerimi özledim.
Mutlu olduğum insanların yanımda kalmasını.
Sırtımdan vurulmaktan yoruldum.
Güvenimin alt üst olmasından.
Yalnız kalmaktan...
Yalnızlığa alışmışım artık.
Birine ihtiyacım kalmamış.
Öyle kırılmış hevesim.
Hevesim gözyaşlarını üstüme silmiş.
Gitmek istiyorum buralardan.
Geri dönmemek...
Sevdiklerini üzmeden ölmenin bir yolu var mı?
Ben ölmekten korkmuyorum aslında.
Arkamda kalanlar üzülür diye korkuyorum.
Yılmaz Güney'in dediği gibi:
"Boynu bükük öldüler..."
Tutunamadım hayallerime işte.
Ne yapalım?
Nasipsizlik benimkisi.
Öyle yaptım, böyle yaptım.
Olmadı...
Çok istedim.
Hadi beni geç.
Sevdiklerim mutlu olsun istedim.
Ama olmadı lan işte!
Yüreğim yeter mi?
Peki ya iyi niyetim?
Yetmemiş demek ki.
Belki bir gün diyorum hep.
-Bir gün...
O bir gün geldiğinde gülmeye hevesim kalır mı?
Bilmem ama...
Dualarımdaki gibi olsun isterdim.
Vesselam...
@Topalogluomur
12 Haziran 2019 Çarşamba
Darmadağınık
Acıları biriktirmeye yer arıyor gibiyim.
Yazılarımda var olmak istiyorum.
Sadece...
Gözyaşlarım da olsun ama.
Anlattığım cümlelerden bulsunlar beni.
Virgül koyduğum yerde anlasınlar üzüntümü.
Yarım bırakılmış desinler.
Her şeyi anlatayım.
Kimse anlamasın.
Sessiz sedasız içime kapandığımda,
Biri gelmesin yanıma.
Ben üzüntümü ben de yaşayayım.
Kendimi yiyip bitireyim.
Tükensin bedenim duygu birikintilerimden.
Ketum biri desinler.
Kalemim ıslansın gözyaşlarımdan.
Bana isyan etsin kağıtlarım.
-Yetemiyoruz sana desinler.
Bütün bunlara rağmen,
Her zorluğun karşısında durabilsin gülüşüm.
İçten içe ağladığımı kimseye belli etmesin.
Belli etmesin ki -güçsüz gözüktü demesinler.
Ya da desinler lan.
Desinler!
Onlar öyle söylüyor diye mi yaşıyorum?
"Şuna bak bir de ağlıyor..."
Bencil.
Egoist.
Güçsüz.
Savunmasız.
Tamam eyvallah...
Yargılarının kalitesizliği onların olsun.
Ama bıraksınlar da içimde yaşayayım.
Yaşatayım...
Gölgeme bile yaklaşmasınlar.
Sesim titresin gecenin karanlığında.
Yağmur yağsın.
Gözyaşlarıma karışsın.
Yaşadıklarımın önüne karanlık bir perde çekilsin.
Daha önce hiç olmadığı kadar zifiri...
Çekilsin ki, bir daha yaşamak istemeyeyim.
Masum duygularımın usulca ölüşünü seyredeyim.
Önce masumiyetim ölsün.
Sonra duygularım.
Geberip gitti desinler.
Son bir söz söyleyeyim buralardan gitmeden...
Daha bir sürü şey kaldı şuramda.
Darmadağınık.
...
bkz: alıntı (Edip Cansever)
Saygı ve özlemle...
@Topalogluomur
27 Mayıs 2019 Pazartesi
Çocuğum Belki
-Çocuğum belki.
Biliyorum...
Bazen çocukça davranıyorum.
Farkındayım...
Hiç büyümek istemezdim ki.
Tahayyül etmemiştim çünkü,
Böyle olacağını.
Küçük yaşta kalabilseydim keşke.
Dertlerim de öyle kalsalardı.
Benimle büyümeselerdi...
Hiçbir şeyim olmasaydı.
Oyuncaklar...
Su tabancası...
Atari...
İmkanlarım kısıtlı olsaydı.
Her sabah erkenden kalkıp
Sokağa inip top oynasaydım.
Kaldırım taşlarından kale yapsaydım.
Tek başıma...
Terleseydim.
Havlu koysaydı "BABAM" sırtıma terlediğimde.
Bana kızsaydı "BABAM" keşke,
Akşam ezanı okunduğunda eve girmediğim için.
"ANNEM" sepeti indirip
Beni ekmek almaya gönderseydi keşke,
Kendime de çikolata aldığım için bana söylenseydi.
'Dişlerin çürüyecek oğlum' deseydi.
En büyük derdim,
Sokağa arabaların park etmesi olsaydı.
Arabaların altına top kaçınca,
Üstüm başım kirlenseydi keşke.
Yere düşüp dizimi kanattığımda,
Balkondan "annem" gördü mü diye,
Telaşlansaydım.
Gazozuna maç yapsaydık sokakta.
En çok golü ben atsaydım keşke.
Yenildiğimiz zaman da,
"ANNEMDEN" değil de "BABAMDAN" para isteseydim yine.
'BABA bana bir milyon verir misin?'
Bir milyona istediğimi alabilseydim.
Arkadaşlarımın canı çektiğinde,
Onlara da verseydim.
Paylaşsaydım daha fazlasını.
Samimiyet eskisi gibi kalsaydı keşke.
Yalana ihtiyacımızın olmadığı kadar.
Dedim ya, çocuğum belki...
Hala...
Maziyi özlüyorum belki de.
Yeis içinde eski günleri düşünüyorum.
Ama...
Keşkeleri görmezden geliyor zaman.
Gözünün yaşına bakmıyor.
-Mukadderat diyorsun.
-Hayat diyorsun.
-Tecrübe diyorsun.
-Hayırlısı diyorsun.
İllaki bir isim koyuyorsun.
Neden biliyor musun?
Çünkü yaşlanıyorum diyemiyorsun...
@Topalogluomur
18 Mayıs 2019 Cumartesi
Biz Üç Kişiydik
-Ben.
-Sustuklarım.
Ve -anlatamadıklarım.
Hepsi ayrı ayrı derinlik bıraktı yüreğimde.
Hepsinin yükü, ağır geldi bünyeme.
Hiçbiri acımadı, tenha yalnızlığıma.
-Ben mesela...
O, en çok yalnızken açığımı arardı.
Bırakmazdı peşimi.
Kafamın içindeydi.
Engel olamazdım.
Çaresiz kalırdım kontrolü karşısında.
Masumdu.
Masum ama yine de acımasızdı.
Kendini düşünürdü.
Duygusal değildi.
-Ben, benim derdi.
Sen kimsin?
-Ben yokken de; benliğindeki sen misin?
Cevap veremezdim, bu ağır soruya.
Haklıydı.
Sonra -sustuklarım girdi araya.
Kendi içime -sustuklarım.
-Ben ve -sustuklarım...
Araları gayet iyiydi bu ikilinin.
-Sustuklarım içime yerleşmişti bir kere.
-Beni kabullenmişlerdi.
-Ben de onları.
-Sustuklarım bana hep şöyle derdi:
Senin en kötü zamanlarında yanındaydım.
Son raddeye kadar.
Kendi tahammülünün dışına çıkmak istediğin.
Kendini içten içe parçaladığın.
Tükendiğin.
Ama içine attığın...
O an yanında kim vardı?
Üzülerek söylüyorum ki, o da haklıydı.
Maalesef...
Asıl üzen belki de, -anlatamadıklarımdı.
-Anlatamadıklarım bir köşedeydi.
-Anlatamadıklarım bir köşedeydi.
Boynu bükük, sessiz ve mağrur...
Kendine kızıyordu.
Haklı olmak istiyordu -ben ve -sustuklarım gibi.
Yanımda olmak istiyordu.
Belki, -anlatamadıklarımın da bir bildiği vardı.
Söylenip harcanmak istemedi belki de.
Hatırlanmak istedi.
Sonra bir anda yanıma geldi -anlatamadıklarım.
Özür dilerim dedi.
Özür dilerim.
Senin, kötülüğünü hiçbir zaman istemedim.
Seni tanıdığımdan beri tek bir korkum oldu.
Her şeyi söylediğini ve bir daha yanında olamayacağımı düşündüm.
Umarım yanında kalırım ve...
Anlatamadıkların, yani -ben, yani -sustukların, hep -seninle oluruz.
Çünkü biz üç kişiydik.
Unuttun mu?
@Topalogluomur
28 Nisan 2019 Pazar
Sessizlik
Şşş...
-Lütfen sessiz olur musun?
Ben şuan kendimi arıyorum.
Bulmak istemiyorum ama,
Yine de arıyorum.
Kafam bulanık.
Gözlerim flu.
Geleceğe dair hayal kurmuyorum.
Yanlış anlama sakın beni.
Dedim ya;
Kendimi bulabilmek...
Belki bir ümit...
Ufacık.
İnsan ümit ederek yaşar.
Ya da yaşadığını sanar.
Şşş...
-Lütfen sessiz olur musun?
Ben şuan kendimi arıyorum.
Tozlu sayfaları gibiyim,
Hiç okunmamış kitapların.
Takatim kalmamış.
Saçlarım biraz dağınık.
Yıpranmışım da üstelik.
Dokunma bana.
Bırak, öyle kalayım.
Bırak!
Kendim bulayım kendimi.
Yok yere mi delirdim?
Sessizliğin uğultusunu duyuyorum sanki.
Ürperiyorum.
Biraz da üşüyorum.
Şşş...
-Lütfen sessiz olur musun?
Ben şuan kendimi arıyorum.
Gün batımı gibiyim.
Her şeyin sonu gibi.
Vedalar gibiyim.
Soğuk...
Kapalı hala gözlerim.
Herkesten uzak, bir kuytu köşedeyim.
O kadar istemiyorum ki hiçbir şeyi.
Tahammülüm kalmamış,
İnsanların ağırlığına.
Şşş...
-Lütfen sessiz olur musun?
Ben şuan kendimi arıyorum.
Ama...
Bulmakta zorlanıyorum.
Ve hiç olmadığı kadar,
Zor bulunuyorum.
@Topalogluomur
12 Mart 2019 Salı
Kördüğüm
Anlatıyorsun kendine bazen.
Dinliyorsun kendini.
Söylenecek çok şeyin var dimi?
Nereden başlayacağını şaşırıyorsun çoğu zaman.
Zaman nasıl bu kadar acımasız olabiliyor?
Üstüne üstüne geliyor insanın dimi?
Düşünüyorsun sonra...
Ama öyle böyle düşünmek değil bu.
Nasipsizliğini düşünüyorsun.
Hayallerini düşünüyorsun.
Yapmak isteyip yapamadıklarını düşünüyorsun.
Böyle ruhun kafesin içindeymiş gibi.
Nefes alamıyorsun.
Daha ne kadar kötü olabilir diyorsun.
En kötü senaryo bu değil miydi?
Ölüm var sonunda.
Ölüm, en büyük gerçek.
Neden bu kadar düşünüyorsun?
Olmuyor işte...
Kafanın içindekileri durduramıyorsun.
Düşünmeden olmuyor.
Saçlarının beyazlarına bakıyorsun.
Onlar aslında sana bir şeyler anlatmak istiyor gibi değil mi?
Tamam diyorsun.
Bu sefer tamam.
Planlar yapıyorsun.
En güzel hayallerin gözlerinin önünde yine.
Ama sonra...
Bir darbe daha alıyorsun.
Bir hayal kırıklığı daha alıyorsun.
Bir umutsuzluk daha alıyorsun.
Bir nasipsizlik daha...
Ben bunu hak edecek ne yapmış olabilirim diyorsun?
"Zor olacak, zor olacak ki imtihan olsun" demiş Mevlâna...
Bu kadar zorluk sana ağır geliyor.
Kanatların kırık.
Boynun bükük.
Sesin çıkmıyor ki artık senin.
İçindeki yalnızlıktan.
Pes diyorsun.
Vallahi pes. Billahi pes.
Vallahi pes. Billahi pes.
Bırakmıyor seni.
Canını daha da çok yakmak istiyor.
Kurtulmak istiyorsun.
Savaşacak dermanın yok.
İçine atıyorsun.
Ama öyle böyle içine atmak değil bu.
İçin bile kabul etmiyor bunları.
Ağlamak istiyorsun dimi?
Ee, ağla...
Ağlayınca geçiyorsa ağla.
Ağlasana.
Geçmiyor dimi?
Geçmez...
Bunca zorluğun karşısında tutunabilmek değil miydi
Hayat dediğimiz o kördüğüm?
Her şeye rağmen.
Hem de her şeye...
@Topalogluomur
31 Ocak 2019 Perşembe
Sana Dememiş Miydim? (Dostum)
Böğrüme keskin bıçak,
Saplayanlar da var...
Hem de yüzüme gülerek,
Yanımda olduğunu söyleyen...
Sana dememiş miydim?
İnsan gerçekten bu hayatta yalnız dostum.
O yalnızlık var ya o yalnızlık...
O yalnızlığı kabullenmek zor geliyor aslında.
Bu hayatta en zor şey sanırım;
Kabullenmek...
Hiç beklemediğin şeyleri hem de...
Hiç istemediğin şeyleri hem de...
Sonra ne oluyor biliyor musun dostum?
Bir -kabuğun oluyor.
Düşünsene...
Varlığın bir kabuğa emanet.
Ona alışmalısın.
Bu -kabuğun sana öğretecekleri var.
Ama duyguların da var.
Onu ne yapacağız?
İnsansın en nihayetinde.
Hiçbir şey yapmayacaksın dostum.
Duyguların yine kalacak.
Ama sen bu -kabuğa alışacaksın.
Alışamadın diyelim?
İşte o zaman duyguların da olmayacak.
Kukla gibi bir şey olacaksın.
Ki belki de çoktan bir şey olmuşsundur.
"Hayat dediğin" şey bu değil mi zaten dostum?
Olmayacağını düşündüğün şeyi, çoktan kabullenmiş olman?
Ve buna alışman...
Çok mu felsefik oldu be dostum?
Korkma, -kabuğun felsefe de bilecek.
En kralını hem de...
Karşına çıkacaklara dikkat edeceksin dememiş miydim sana?
Yalnızsın çünkü dostum.
Bak bana...
Ben bu hayatta hep yalnız yürüdüm.
Hep sevdiğim yerden vuruldum.
Hep değer verdiklerim zaafım oldu.
Buna rağmen; hep sevdiğim insanlardan yedim yumruğu.
Ama bir şekilde,
Ayağa kalkmasını bildim.
Zor oldu ama bildim.
Kimseden korkmadım.
Duygularımı belli etmedim.
Alışmak çok zor oldu dostum.
Çok zor...
Zaafların olacak senin de dememiş miydim?
Bu zaafların seni yiyip bitirecek.
Seni alıp götürecek.
Santim santim çürüyeceksin.
O yüzden -kabuğuna iyi bak dostum.
Sana da hak veriyorum bazen.
Zor geliyor bunca şey dimi?
Görüyorum.
Elimden bir şey gelmiyor.
Kusuruma bakma dostum.
Ama "hayat" işte...
Anlatır, anlatır, unutursun...
Sonra der ki;
-Sana dememiş miydim dostum?
@Topalogluomur
bkz: alıntı (Sagopa Kajmer - İyi Bilirim)
bkz: alıntı (Ahmet Kaya - Birazdan Kudurur Deniz)
Kaydol:
Yorumlar (Atom)











