26 Mart 2021 Cuma

İnsanoğlu



ben insanoğlunda şunu çok iyi gördüm.
herkes, kendi istediğini yaşatmak istiyor.
hiç kimse, güvenimin nasıl zedelendiğini sormuyor.
hiç kimse, bu kırılganlığımı önemsemiyor.
hiç kimse, neden diye sormuyor? hep ben, ben, ben...
her şeyin bir sebebi vardır bu hayatta...
ve bu nedenler, senin hayatını şekillendiren büyük unsurlardır.
insan tanımaktan çekinmiş hâle geldiğimde;
bunu çok iyi anladım...
kimsenin hayatıma stres, olumsuz öğeler yüklemesine müsaade etmek istemiyorum.
"çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var."
yeterince hayat karmaşası içindeyken, 
bir de bunlarla sırtıma yük bindirmek istemiyorum.
en son ne zaman yalnızca kendimi düşündüğümü hatırlamıyorum.
ne acı bir durum...
hep birileri için yaşamışım gibi.
ama bu yaşanmışlıklar, önümü görmemi sağlıyor artık.
o yüzden iyi ki diyebiliyorum. buna da şükürler olsun...

                                                                                Ömür Topaloğlu
                                                                                İç Muhakemelerim
                                                                                (Bir İki Cümle)

22 Mart 2021 Pazartesi

Yorgunluk



son dönemlerde üzerimde
inanılmaz bir "duygusal yorgunluk" var.
oysaki, bu ara her şeyi adım adım yoluna sokmaya çalışıyorum.
acele etmeden, planlı ilerliyorum.
kendime olan sözlerimi tutmak istiyorum çünkü...
ancak bu yorgunluk, ara ara beni düşürüyor.
neden kaynaklandığını bilmiyorum.
gördüğüm, tanıdığım insanlardan mı?
yaşanmışlıklarımın kalıntılarından mı?
hayat tecrübelerimin beni sürüklediği güvensizlik mi?
bilemiyorum...
kurtulamadığım kavramlardan biri hâline geldi.
şunu aşılıyorum kendime...
bir soruna odaklı yaşamaktansa; sorunu törpülemem gerek.
üzerinde durdukça daha çok zarar görüyorum.
ben bu kötü durumun iyiliğini beklerdim hep.
ama o işler öyle olmuyormuş.
kötü, hep kötüdür; seni zehirler.
ben artık zehirlenmek istemiyorum...

                                                                              Ömür Topaloğlu
                                                                              İç Muhakemelerim
                                                                              (Bir İki Cümle)

16 Mart 2021 Salı

Deniz Kenarı



zamanın bana alıştıramadığı bir kavram yok gibi.
geçmişte hiç kabul edemeyeceğim durumlara,
şuan çok sakin bakıyorum.
ömür geçtikçe, kafamın içindekiler değişiyor,
ben değişiyorum.
sanırım böylesi daha iyi...
böyle olmasaydı, alışmak da zor gelirdi bünyeme.
kendime bile tahammül edemezdim eskiden.
her zaman bir suçlu arardım.
birine anlatırdım yaşadıklarımı.
şimdi bir sorunum olduğunda deniz kenarına gidiyorum.
bir kağıt, bir kalem...
burada her şey bir düzen içinde.
bu düzen bana huzur veriyor.
bu huzuru öğrenebilmek bile çok zamanımı aldı.
o yüzden çok büyük konuşmamayı öğrendim, hayata dair.
her şeye alışır, insanoğlu.
yeter ki sevdikleri yanında olsun...

                                                                            Ömür Topaloğlu
                                                                            İç Muhakemelerim
                                                                            (Bir İki Cümle)





15 Mart 2021 Pazartesi

Gökyüzü



yalnızlığıma kötülük etmek istemiyorum.
belki de ihtiyacım olan tek şey bu...
kıymetini bilmek lazım; her dakikamın.
gökyüzü bana her şeyi anlatır bazen.
derin bir nefes alıp gökyüzüne bakarım.
o anlatır; ben dinlerim.
belki de delirdim, olsun...
delilik de lazım bir yerde.
mühim olan; o an ne yapmak istediğim.
ya da yaptığım şeyin bana vermiş olduğu mutluluk.
gün geçtikçe eskisi gibi olmadığımı görüyorum.
bu tekâmül bana iyi geliyor.
çünkü ya ben değişeceğim;
ya da dünyamı değiştireceğim.
ama gökyüzüm hep aynı kalsın olur mu?


                                                                         Ömür Topaloğlu
                                                                         İç Muhakemelerim
                                                                         (Bir İki Cümle)
                                                                         

Bencillik



"lütfen insanları değiştirmeden sevin"
diye bir söz okudum geçenlerde.
o kadar hoşuma gitti ki...
anlam veremediğim bir şey var.
insanlar, her zaman sizi
kendi istedikleri şeye dönüştürmeye çalışır,
ömrünüz boyunca...
neden, hiç düşündünüz mü?
kimse -sizi olduğunuz gibi kabul etmek istemez.
hep bir şey eklerler size.
siz mutsuzsunuz bu durumdan, huzursuzsunuz.
umursamazlar...
sadece keşke -böyle olsan derler.
ee sonra?
-
insanların sizi dönüştürdükleri kalıplardan uzaklaşın.
kendinize ulaşın.
gerektiği yerde insanları kırmaktan korkmayın.
çünkü bunları zamanında yapmazsanız;
insanların sözleri üzerinden beyhude bir ömür geçirirsiniz.
benden söylemesi...

                                                                               Ömür Topaloğlu
                                                                               İç Muhakemelerim
                                                                                (Bir İki Cümle)

Mukadderat



insan bu hayatta neye sevineceğini,
neye üzüleceğini seçebilir mi?
asla...
yaşadığın her şey sana farklı bir şey hissettirir.
"kader" dediğin uçsuz bucaksız bir deniz gibi...
ve o denizde çaresiz kaybolduğunu düşün üstadım.
elbette bir yön seçeceksin,
buna mecbursun.
ve seçtiğin yön seni bir yere sürükleyecek...
sürüklendiğin kısımda yaşadıkların belli.
sonra isyan edeceksin, haklısın belki de.
keşke diğer yönden gitseydim diyeceksin.
ama bu "beyhude" bir haykırıştır.
diğer yönden gitmiş olsan bile, 
sana tayin edilen yine belli.
ve her zaman yaşayacaklarının sırası var üstadım...
buna "hayatın acımasız döngüsü" denir. 
vesselam...

                                                                            Ömür Topaloğlu
                                                                            İç Muhakemelerim
                                                                            (Bir İki Cümle)

Beyhude



insan, yaşadıkları ile büyür bu hayatta.
ben bunu bilir, bunu söylerim...
hiçbir zorluk yaşamamış birisi ne anlasın benim hâlimden?
tozpembe dünya... (başka?)
iyi ki bu zorlukları yaşamışım, yaşıyorum...
kıymetini bildim ben acının bile.
öyle olmalı çünkü.
şunu öğretti bana; beyhude ömrüm.
ben bu hayattan neyi çok istersem, o şey benden kaçıyor.
oluruna bıraktığımda ise, her şey yoluna giriyor.
elimden geleni yaptıktan sonra, gönlüm rahat artık.
benim kendimden başka kimseye zararım yok üstadım.
bunu çok iyi anladım.
o yüzden varsın olmasın be.
olacaksa da hayırlısı olsun...

                                                                        Ömür Topaloğlu
                                                                        İç Muhakemelerim
                                                                        (Bir İki Cümle)

Soba



hava bir hayli soğuk...
sobadan gelen çıtırtı sesleri,
güneş gibi...
umudum hep doğan güneşteydi.
bardağımdan çıkan buharlar gibi,
bulutlara karıştı hayallerim...
o kadar sıcak ki içtiğim çay,
dudaklarım yanıyor sanmıştım.
meğer içimin yanmasıymış.
mandalina kabuklarını görüyor musun? 
onlar da hatıralarım gibi,
geride bıraktıklarımmış.


                                                                              Ömür Topaloğlu
                                                                              İç Muhakemelerim
                                                                              (Bir İki Cümle)

Bozacı



sene 1978...
lapa lapa kar yağmış, çocukluğumuzun en büyük neşesi...
bütün enerjimizi sokaklarda atmışız.
yanaklarımız al al olmuş.
ayaklarımızda patikler.
akşam eve girip bütün kıyafetlerimizi
sobanın yanında kuruturken;
sokaktan bir ses...
taze bozaaaaa, bozaaaaacııı!
şaşkınlıkla karışık cama çıkmışız.
hayatımızdaki en samimi seslenişlerden biridir belki de...
"ekmek kavgası" olmuş hayat dediğin...
ne zaman görsem duygulanırım.
eski günleri özlemek, yaşanmışlık mıdır üstadım?

                                                                            Ömür Topaloğlu
                                                                            İç Muhakemelerim
                                                                            (Bir İki Cümle)

Dua



"dua" güzel şeydir vesselam...
sonucunu beklemeden; 
içimden geleni dökerim her zaman.
iç muhakememi yaparım.
her zaman güzellikler barındırır cümlelerim.
asla kötüye yer yoktur.
gönlüm daralır bazen düşünmekten...
insanım en nihâyetinde.
hatalar yapmak için varım.
duanın gücü beni her zaman ferahlatmıştır.
o yüzden her ne olursa olsun;
aklımın bir köşesinde dua etmek vardır.
sevdiklerime, kendime bol bol dualar ederim.
özellikle özel günlerde...
hep şöyle söylerim hatta;
"dualarımdaki gibi olsun isterdim."
elbet bir gün olur...
mühim olan sabredebilmek,
değil mi?

                                                                        Ömür Topaloğlu
                                                                        İç Muhakemelerim
                                                                        (Bir İki Cümle)

Yaşanmışlık


demiştim ya;
yalnızlıktan çok düşünme fırsatım oluyor.
geçip giden ömrümden her zaman güzellikler bekliyorum.
sağlık, huzur, mutluluk (...)
hep klişe temenniler, hep bencil istekler...
dindiremediğim beklentilerim var hayatımdan.
bu yüzdendir hayallerimin sınırsız olması belki de...
bazen diyorum ki; çok mu nankörüm?
belki de...
yaşayarak öğrendiğim en vahim şeylerden biri de;
ne beklersem bekleyeyim,
bir şey eksik kalacak.
birini bitirdim derken, öbürü başlayacak.
bir türlü tam manasıyla olmayacak hiçbir şey yani.
bunu anlamış olduğumda ise;
benim için vakit çoktan bitmiş olacak.
ne demiştim?
buna "yaşamak" denir.
acısıyla tatlısıyla dolu dolu yaşamak...
                                              
                                                                       Ömür Topaloğlu
                                                                       İç Muhakemelerim
                                                                       (Bir İki Cümle)

Yürümek



benim için yürümek,
bir noktadan diğerine varma çabası olmadı
hiçbir zaman...
yürüdüğümde kafamın içindekilerle yüzleşiyorum.
kendime yöneliyorum.
yaşadığım aksiliklerin nedenini görmeye odaklanıyorum.
bir nebze olsun içimi ferahlatabilmek için...
çünkü bu hayat;
bazı şeyleri zamanında düşünme fırsatı vermez insana.
hep bir pişmanlık bırakırsın arkanda.
olsun...
buna "yaşamak" denir.

                                                                        Ömür Topaloğlu
                                                                        İç Muhakemelerim
                                                                        (Bir İki Cümle)

Çay



bazen çok fazla düşünüyorum.
hayatımla ilgili tüm detayları inceliyorum.
şunu söylüyorum hep;
"ben mutlu olduğum her şeyi yapabilmeliyim."
"samimiyetin olduğu her yerde bulunmalıyım."
"güzel insanlar tanımalıyım."
kim ne der diye yaşayarak kendimi tüketmektense;
tek başıma odun ateşinin karşısında,
ince belli bardaktan
demli çayımı içebilmeliyim.
çünkü hayat olduğu gibidir,
olması gerektiği gibi değil.
hâlimize şükürler olsun, vesselam...

                                                                    Ömür Topaloğlu
                                                                    İç Muhakemelerim 
                                                                    (Bir İki Cümle)