28 Aralık 2019 Cumartesi
BABA
Baba...
Ah be Baba!
Yokluğunu nasıl tarif edebilirim bilmiyorum ki.
Bazen içimdekileri yazarken duraksıyorum.
Gözyaşlarım es veriyor.
Şuan benim için öyle bir an...
Birçok şey değişti senden sonra Baba.
Yaptıklarım seni üzüyor mu?
Lütfen söyle, Baba.
"6 yıl oldu" seninle konuşmayalı.
İçimdekiler, öylece kaldı.
Biliyorum, hatalar yapıyorum.
Yapmaya da devam edeceğim.
Ama sana söz veriyorum Baba.
Oğlun "büyük adam" olacak.
Hep öyle söylerdin dimi?
Zaman çok acımasız geçiyor Baba.
Keşkelerle büyüyor senin oğlun.
Bazen bir film izliyorum.
Aklıma -sen geliyorsun.
Filmde babası, oğluna sarılamıyor.
Onu uyurken öpüyor.
Aynı sen.
Sen de öyleydin.
Sevgini içinde yaşardın.
Gösteremezdin kolay kolay.
Ben de sana sımsıkı sarılamadım ki Baba.
-Neden böyle oldu?
-Neden kaybedince anladım kıymetini?
-Hayat dediğimiz şey neden bu kadar vurdumduymaz Baba?
Bazen bir kitap okuyorum.
Karşıma şöyle bir cümle çıkıyor.
"Güzel kalpler bu dünyada uzun süre kalamaz."
Aklıma -sen geliyorsun.
Hem üzülüyor, hem gülümsüyorum.
Senin kalbin çok güzeldi be Baba.
Hep kalbinden yara aldın ömrün boyunca.
Ben de öyleyim.
Kalbimden yara alıyorum.
Merhametimden, vicdanımdan.
Bazen rakı içiyorum.
Düşünceliyim.
Gözlerim dalmış.
Arkadaşım soruyor:
-Aşık mısın?
Aklıma -sen geliyorsun.
Arkadaşıma cevap veriyorum:
+Gözlerim hiçbir zaman bir kadın için derinlere dalmadı.
Arkadaşım susuyor...
Rakı bana neden hep üzüldüğüm anıları hatırlatıyor Baba?
Biliyorum, Baba.
Alkol içmemi istemiyorsun.
Ama elimde değil Baba.
Kızma bana, ne olursun.
Bazen yazılarını okuyorum senin.
Aklıma -sen geliyorsun.
Her şeyi not almışsın özenle.
Mutluluklarını, üzüntülerini...
Sana değer veren insanların her şeyini saklamak istemişsin.
Tarihlerini yazmışsın.
O hatıralarda kalmak istemişsin.
Bastırarak yazardın sen.
Ben de öyle yazıyorum.
Kağıdın arkasına geçiyor yazdıklarım.
Dertlerim de kağıdın arkasına geçiyor Baba.
29 Aralık 2019.
Bu sene de bitiyor.
1 Ocak, doğum günün senin.
Bu yazıyı senin için yazdım Baba...
Biliyorum ki, sen olsaydın eğer.
Hiçbir şey bu şekilde olmayacaktı.
Ve yine biliyorum ki.
Seni hiçbir şey geri getirmeyecek...
Saygı, sevgi, dua ve özlemle...
Canım Babam.
@Topalogluomur
1 Aralık 2019 Pazar
Yüreğimin Götürdüğü Yer
Zaman bazen bana düşman gibi geliyor.
Hep yetinmek duygusuyla beraberim.
Hayallerim hep bir adım uzakta benden.
Her geçen yıl başka bir şey bırakıyor yüreğime.
Ne olduğu belli olmayan bir döngüdeyim.
Sevip değer verdiklerim yanımda değil.
Yanımda olanlar ise meçhul bir boşluk gibi.
Neyi, neden yaptığımın farkında bile değilim.
Yaptığım hataların da farkındayım.
Ama o hataları yapabildiğimin de...
Kafamı toparlayamadığım aşikar.
Gözlerim buğulu hep.
Umut, en büyük rakibim.
Düşündüğüm ile yaşadığım arasında uzun bir minval.
Bu makus düşüncelerden nasıl kurtulacağım?
Korkmaya başladım, mutsuzluk seremonisinden.
Hani mühim olan iyi olabilmekti?
Her yıl başka bir isteğim oluyor kendimden.
Hangi birini gerçekleştirebileceğim acaba diyorum?
Yüreğimin götürdüğü yere gitmek istiyorum.
Yüreğimin sesini dinlemek istiyorum.
Sonra diyorum ki kendi kendime:
Bu yaşıma kadar -onun sesini dinleyebilme fırsatım oldu mu?
Sonra kallavi bir sessizlik...
Kötümser düşünceler bir itiyat hâline geliyor.
-Uzaklaşayım diyorum.
Gidemezsin diyorlar.
-Susayım diyorum.
Güçsüz görünüyorsun diyorlar.
-Anlatayım diyorum.
Demagoji yapma diyorlar.
Herkes bir şey söylüyor işte.
Her söylenen bir iz bırakıyor.
Ama diyorum sonra.
Her şeye rağmen.
Hem de her şeye...
Bu sene, yüreğimin götürdüğü yere gideceğim.
Bütün hayatım boyunca ısrarla bu cümleyi söyleyeceğim.
Yanlış bile olsa.
Doğrusunu öğrenmek istemeyeceğim.
Yüreğimdekilerle birlikte,
Ölmek isteyeceğim...
@Topalogluomur
Kaydol:
Yorumlar (Atom)

