Fakat bu arada,
Çok yıprandığımı da belirtmek isterim.
Gerçekten,
Çok yıprandım...
Bildiğim yolları yürüdüm.
Sabırla...
Karşılaşacağım şeyleri de hissediyordum.
O toprak yolun beni nereye götüreceğini de biliyordum.
Yemyeşil ağaçların efil efil estirdiği rüzgârları da...
Çok bilen, çok üzülüyor...
~
~
Yaşadıklarımın beni bu denli etkilemesini istemezdim.
Körelmişim...
Körelmişim...
İçimden gelmiyor artık.
Ya çok iyiyim,
Ya çok kötü...
Hiçbir şeyi orta dozajda yaşayamıyorum.
İçim içime sığmıyor bazen,
Bazen ise oturup ağlıyorum.
Kafamın içinde geçmişin yükleri...
O kadar birikmiş ki,
O kadar birikmiş ki,
Yapışmış yakama vicdandan noksan.
~
~
Nasıl olacak böyle?
İnan, bilmiyorum.
Ama deniyorum,
Her şeye rağmen.
Zaman akıp geçiyor bu arada.
Hangi birine yetişeceğim?
Anlatmaktan da yoruldum.
Anlaşılmamaktan da...
Çok takıntılıyım belki de.
Belki de bıkmış, usanmışım.
Saçlarım da beyazladı.
Öyle uzun uzun anlatamam artık her şeyi...
Ömür Topaloğlu
Derde Deva Muhteva
(Bir İki Cümle)
