sanırım, kendimi izah etmekten fazlasıyla yoruldum.
bugünlerde okuduğum bir kitapta:
'dünya, sırf sen üzerinde yürüyorsun diye değişmez;
'dünya, sırf sen üzerinde yürüyorsun diye değişmez;
olayları beklentilerine uyduramazsın.' diye bir şey gördüm.
ama sorun şu ki; hiçbir beklentim kalmamış.
özellikle insanlardan...
aynı kısır döngü içerisine giriyorum sürekli.
ben anlatmaktan yorulmuyorum.
anlaşılamamaktan tükeniyorum...
güzel bir şey yaşayacakken bile;
en olumsuz tarafını düşünecek raddeye gelmişim.
bu durum çok vahim gibi gelebilir.
ama buna bile alışmışım.
bu hayatta alışılmayan bir şey var mı ki?
her şeyin mükemmel olabileceği bir 'ütopyam' yok.
iyi ki de yok...
hep söylerim.
'acı eşiği' yüksek olmalı insanın.
neden mi?
hayatın boyunca topallasan bile;
zamanın bastonuna yenik düşersin.
tek şansın var!
bastonu sımsıkı tutacak kadar dirayetli olmalısın.
ama ona da çok güvenme...
hayattaki her şey; veda edeceği günü bekliyor.
'vedalar soğuk olur' derler.
yine de sen bilirsin...
yine de sen bilirsin...
Ömür Topaloğlu
Derde Deva Muhteva
(Bir İki Cümle)
bkz: Murat Menteş - Antika Titanik
Derde Deva Muhteva
(Bir İki Cümle)
bkz: Murat Menteş - Antika Titanik
Üstad'a saygılarımla...