22 Aralık 2022 Perşembe

Beyhude Ömür




21 Aralık...
en uzun geceydi dün.
açıkçası pek bir farkı yoktu,
diğer zifiri gecelerimden...
ben de bazı geceler,
hep "en uzun" gece olarak kaldı çünkü.
çoğu şeyle mücadele eden biri olarak,
gecelere de meydan okuyorum artık.
nasıl bu hâle gelinir? bilmiyorum... bilsem kesin söylerdim.
~
seneler geçiyor, hayat geçiyor geçmesine de...
insan bazı şeyleri çok geç anlıyor, çok geç idrak ediyor.
bu dünyada her şey değişebiliyor. her şey...
umutların tükenirken, umutların yeşeriyor.
zaman, hiç affetmiyor.
babasızlık da zor. vallahi...
hayaller de uçsuz bucaksız. 
bitmek bilmiyor hayallerim, bitemiyor, her zorluğa rağmen!
detaylar, bazen çok fazla yoruyor.
dünyanın derdi de bitmiyor, bitemiyor, aynı hayallerim gibi...
inanca tutunuyor, insanoğlu, o da olmasa zaten, hâlimiz harap.
hep istenilen, dünyevî şeyler...
ben her zaman söylerim. kalbin güzel olsun. 
gerisi çözülür, bir şekilde.
elbet bir gün çözülür...
ölüm zor, ayrılık kolay. her şeye alışır insan. bu böyle...
pes ettiğin günler olur.
mücadele etmek zorundasın.
nasıl olacak? bir şekilde olacak ama...
ama'lar izin vermez hayallerine.
güzel şeyler bırakmak istiyorum.
~~
tüm beklentim bu, benliğimdeki ömürden.
çünkü ömür; sen içini doldurana dek,
en beyhude şey... 
yoksa; 2023, 2024, 2025...
inan bana, hepsi aynı.
ömür demişti dersin?
ben değil, beyhude olan...


                                                                                                                                       Ömür Topaloğlu
                                                                                                                                       Derde Deva Muhteva
                                                                                                                                       (Bir İki Cümle) 








12 Aralık 2022 Pazartesi

Hafıza Kaybı



zor be üstad!
vallahi zor...
benim güzel düşünebilmem,
güzel hayaller kurmam...
nasıl olsun ki?
geçmişimle yaşıyorum...
yakama yapışmış anılarım!
bırakmıyor...
kolay mı?
yaşadıklarını unutabilmek,
zorluklarla bezenmiş dünyan,
her geçen gün başka bir şeyle mücadele...
biraz nefes alayım yahu!
sadece biraz!
çok şey istemiyorum ki.
bu dünyada anlaşılmak,
sadece biraz!
üstad, sana bir şey diyeyim mi?
beni artık ağlamak da kesmiyor.
susmak,
yalnız kalmak,
içime kapanmak,
ketum, kapanmış bir hayat...
hiçbiri kesmiyor!
benim bazı şeyleri tümüyle unutmam lazım.
"topyekûn hafıza kaybı..."
başka türlü altından kalkamam,
bu hüzün yığınının...
bu nasıl bir hayat anksiyetesi?
gözünün önüne gelenlerle bir ömür geçer mi?
mümkün değil...
kötüyü düşünmekten,
iyi bir şeye sevinmeyi unutur hâle gelmişim.
nasıl olacak bilmiyorum...
bir şekilde olacak elbette.
ama inan,
nasıl olacak bilmiyorum?


                                                                                                        Ömür Topaloğlu
                                                                                                        Derde Deva Muhteva
                                                                                                        (Bir İki Cümle)




8 Kasım 2022 Salı

Filmin Sonu


çay demini aldı mı üstat?
aldı, abi.
o zaman başlayalım...
bugün de anlatalım içimizden geçenleri...
~~
Şükrü Erbaş ne güzel söylemiş:
"insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık."
***
bazen içimi dökmekten bile vazgeçiyorum.
neden biliyor musun?
anlatmaktan yoruldum artık.
"yorgunluğun da bir anlamı olmalı.
yaşamak gibi..."
içimi dökmekten vazgeçmeyi geç;
kendimle mücadele etmekten bile vazgeçtim.
ama yine de; bir türlü öğrenemedim dünyayı kurtaramayacağımı.
ne yaparsan yap,
herkes dilediği yere koyar seni.
ama asıl olan,
insanların seni dilediği yere koyması değil,
senin dilediğin hayatı yaşayabilecek gücünün olması.
bu güce sahip olmak da kolay olmuyor.
zamanla üstadım, zamanla...
benim bir inancım var.
her şey zamanını bekler;
tek başına kalmışlıkların,
verdiğin mücadeleler,
tükendiğin anlar...
hepsi seni bir yere götürdü, haberin yok.
mesele gittiğin yer de değil;
o yere giderken yanında neleri götürdüğün...
hatta o yerde ne kadar kalacağın...
bakma, biz geç kaldık yaşamaya...
üzüldüğümüzle kaldık belki...
öyle veya böyle,
bu filmin bir sonu var.
bu film de bir gün unutulacak...
mühim olan, son sahnede kimler ağlayacak?
peki ya izlediğimiz film,
başlı başına bir komedi filmi ise?
çok düşünme üstadım...
insan gülerken de gözlerinden yaş gelir...


                                                                                                          Ömür Topaloğlu
                                                                                                          Derde Deva Muhteva
                                                                                                          (Bir İki Cümle)






13 Eylül 2022 Salı

Körelmek


yaşlanıyoruz değil mi?
hiçbir şey eskisi gibi kalmıyor...
-sahip olduğun duygular,
-edindiğin tecrübeler,
-içinde bulunduğun ahvâlin,
her şey değişiyor... 
eskiden "ben değişmem" derdim.
aynı kalırım sanırdım.
ama zamanla "duygularımın köreldiğini" anladım...
bir insanın duyguları nasıl körelir anlatayım?
körelmek, hüzünden olur aziz dostum.
hayal kırıklarının canına batmasından olur körelmek...
değiştirmek için her şeyi yaptığın şeylerin,
seni tek hamleyle yere sermesinden olur körelmek...
çok düşünmekten olur...
hatta ve hatta,
düşündüğün şeylerin seni içten içe tüketmesinden olur...
elinden bir şey gelmeyen durumlardan dolayı,
çaresiz kalmaktan olur.
kafaya takmaktan olur körelmek...
dilinin ucuna gelen şeyi söyleyememekten olur...
başını yastığa koyduğunda, 
kendinle konuşmaktan olur...
sevdiklerini çok özlemekten olur bazen.
ya da sadece birini çok özlemekten olur...
ya da çok sevmekten olur vesselâm...
hatıralardan olur körelmek...
hatıralarının seni ağlatmasından olur...
yani, aziz dostum...
sen ne yaparsan yap.
bu gönül bir kere körelmiş yürekten.
sen bana anlatsan ne olur?
anlatmasan ne olur...



                                                                                                                    Ömür Topaloğlu
                                                                                                                    Derde Deva Muhteva
                                                                                                                    (Bir İki Cümle)




19 Temmuz 2022 Salı

Vay Hâlime


her geçen gün daha kötüye mi gidiyor?
ne olacak benim bu ahvâlim?
kibrit çöpü umutlarım.
vay hâlime gerçekten...
korkuyorum bildiğin.
geride bıraktığım şu günlere bak...
~
şu sırtımdaki yüklerimden kurtulsam biraz?
kafamın içindekileri sustursam,
uzaklaşsam diyorum.
kimse haber alamasa benden.
uzaklaşıyorum...
kafamın içindekiler benimle gelmiş.
vay hâlime gerçekten...
~
nasıl olacak bu?
bir şeyi çözememek ne kötü bir hismiş.
her şeye rağmen;
kendimi telkin etmeye çalışıyorum.
olsun diyorum,
umudunu yitirme "ömür" diyorum.
Nazım'ın dediği gibi:
"belki ilerdedir,
yaşanacak günlerin en güzelleri."

üstadım, soruyorum yalnızca...
peki, bunlar güzel günlerimse?
bundan sonrası daha kötüyse?
dipsiz karanlıksa?
vay hâlime gerçekten...
~
bu dünyayı dert edinmek bizi bu hâle getirdi.
gamsız olmak lazım arkadaş. (yüzsüz, merhametsiz, vurdumduymaz...)
bak etrafına...
böyle yaşayan insanlar ne kadar mutlu değil mi?
ama...
mesele, bu dünyayla bitmiyor işte...
yaşadıkların, bu dünyayla sınırlı kalmıyor.
böyle düşünenlerin,
vay hâline gerçekten...


                                                                                                                Ömür Topaloğlu
                                                                                                                Derde Deva Muhteva
                                                                                                                (Bir İki Cümle)
                                                                                            


30 Mayıs 2022 Pazartesi

Keşkelerin Enkazı


yine bir yalnızlık depresifliği,
aynı geçen günlerin vermiş olduğu derin hüzün...
insan, yaşadığından ibaret midir?
yoksa, geride bıraktıklarından mı?
bu hayatta en çok kendime "acımasızlık" ediyorum.
bu kısımda bir mesele yok,
alıştık...
ama her seferinde bunu daha fazla anlıyorum ya;
beni en çok bu kısım etkiliyor.
her şeyin farkında olup
elinden hiçbir şeyin gelmemesi...
ömrümün özetidir bu kelâm,
"keşkelerin enkazında bir yaşamak..."
ama her seferinde bir telkin ile ilerliyorum,
hayatımın dönüm noktalarına...
çünkü "umutsuzluk" en acısı.
umudun uçurumuna gelirsem,
benliğimi tükenmiş sayarım.
acılarım bile daha önemsiz.
"acı öğretir, umut tüketir bana kalırsa."
bana kalmaz da...
yine de söylemek istedim.
düşünmemek...
en güzeli değil mi?
ya da boş verebilmek...
yaşamın yükünü taşıyan insanın yapamayacağı iki şey...
neden bu kadar yükü taşıyorum?
bilmem...
sanırım ben bu hayatı acılarımla aşıyorum...



                                                                                                      Ömür Topaloğlu
                                                                                                      Derde Deva Muhteva
                                                                                                      (Bir İki Cümle)



3 Mayıs 2022 Salı

Bayram Günü


Ne güzel temennidir dimi?
İyi bayramlar dilerim...
Bayram mı?
"Bir çamın gölgesinde yatıyor öylece..."
Bir alıntı gördüm.
Bazen bayram gelir;
Birisi eksik...
Bana kalırsa, sadece birisi eksik değil;
Fotoğraflar eksik,
Hatıralar eksik,
Geçirdiğimiz zaman eksik,
Yüreğimiz eksik kısaca...
Zaten bu hayatta, hangi şeyi tamamlayabildik ki?
Bir şeye tutunsak, diğer kısımlarını unutuyoruz.
Ömür dediğin de, akıp geçiyor.
Bazı saniyeler, bir ömrü yutuyor.
Asıl mesele de burada başlamıyor mu zaten?
O önemsemediğimiz saniyelerin,
Farkına varamadığımız mukaddes bir ağırlığı oluyor.
O mukaddesat, bugünlerde acımasızca kendini gösteriyor.
Boşuna tüketiyoruz güzel olan her şeyi.
Hiç düşünmüyoruz.
Zamanımız bitince pişman oluyoruz.
Keşke her şey son pişmanlık ile çözümlenebilse değil mi?
Mühim olan şu ân.
Var mı farkında olan?


                                                                            Ömür Topaloğlu
                                                                            Derde Deva Muhteva
                                                                            (Bir İki Cümle)


29 Mart 2022 Salı

Cetvel



Her geçen gün, başka bir farkındalık kazanıyorum hayattan.
Beni yoran her şeye mesafeliyim artık.
Niyeti güzel olan her duruma hislerimle yaklaşıyorum.
Her ne olursa olsun;
Niyet güzelse, o şey güzel bir sonuç alıyor.
Acı bir cetvel gibi...
Onunla hem kendimi hem de başkalarını ölçüyorum.
Acıyı hayatımdan dışladığımda, gerçeklik algımı kaybediyorum.
Çünkü, keder benim en kolay ulaşabildiğim duygu hâline gelmiş.
Olayım bu...
Ya da bu duruma çok alıştım.
Aziz Sancar'ın dediği gibi:
"Mezarlığa hiç uğramamış insanlar,
Popüler kitaplardan hayatın anlamını arıyor."
Bunca yaşanmışlıklarımın içinde,
Acıdan öğrendiklerimi kimseden öğrenemedim.
Kafam eskisi kadar yorgunluğu kaldırmıyor.
Lakin bazı şeyleri çözümlemekte hâlen güçlük çekiyorum.
İnsanların neyi hangi gaye ile yaptıklarını,
Ulaşmak istedikleri noktaları,
Hırslarının verdiği körlüğü...
Ne için yaşıyoruz?
Düşündün mü hiç?
Mutluluğu aradığımız kapılar çok önemli.
Huzur dediğin, denizi seyretmek kadar kolay...
Neden bu kadar zorluyoruz?
Olmuyor mu?
Bırak olmasın.
Belki olmayan, seni "oldurandır."
Velhâsıl kelâm...
Mutluluk dediğin bazen, gözlerini "doldurandır."


                                                                                           Ömür Topaloğlu
                                                                                           Derde Deva Muhteva
                                                                                           (Bir İki Cümle)

İlham olan Aziz Sancar ve Murat Menteş'e saygılarımla...






2 Şubat 2022 Çarşamba

Baston


artık yaşadıklarıma tepki veremiyorum.
sanırım, kendimi izah etmekten fazlasıyla yoruldum.
bugünlerde okuduğum bir kitapta:
'dünya, sırf sen üzerinde yürüyorsun diye değişmez;
olayları beklentilerine uyduramazsın.' diye bir şey gördüm.
ama sorun şu ki; hiçbir beklentim kalmamış.
özellikle insanlardan...
aynı kısır döngü içerisine giriyorum sürekli.
ben anlatmaktan yorulmuyorum.
anlaşılamamaktan tükeniyorum...
güzel bir şey yaşayacakken bile;
en olumsuz tarafını düşünecek raddeye gelmişim.
bu durum çok vahim gibi gelebilir.
ama buna bile alışmışım.
bu hayatta alışılmayan bir şey var mı ki?
her şeyin mükemmel olabileceği bir 'ütopyam' yok.
iyi ki de yok...
hep söylerim.
'acı eşiği' yüksek olmalı insanın.
neden mi?
hayatın boyunca topallasan bile;
zamanın bastonuna yenik düşersin.
tek şansın var!
bastonu sımsıkı tutacak kadar dirayetli olmalısın.
ama ona da çok güvenme...
hayattaki her şey; veda edeceği günü bekliyor.
'vedalar soğuk olur' derler.
yine de sen bilirsin...


                                                                                            Ömür Topaloğlu
                                                                                           Derde Deva Muhteva
                                                                                           (Bir İki Cümle)


bkz: Murat Menteş - Antika Titanik

Üstad'a saygılarımla...