kendimle kaldığımda;
uzun soluklu düşüncelere dalıyorum bazen.
geçmişimle alakalı kalıntıların derin izleri...
bunu düşünmek, çok yorucu.
bunu düşünmek, çok yorucu.
kusursuz değilim, elbette.
hatalarımla yaşıyorum.
ama, cümleyi öldürür derler;
ama, şuna eminim...
insanlar, sizi görmek istediği gibi görüyor.
kimse, geçmişinizdeki yalnızlık sınavlarınızı,
güçsüz düştüğünüz anları,
dibe çöküşlerinizi,
derin hüzünlerinizi,
arkada bıraktıklarınızı,
ya da bırakmak zorunda kaldıklarınızı,
ilmek ilmek ördüğünüz emeklerinizi,
yaşam mücadelenizi,
ödediğiniz bedellerin kıymetini,
ödediğiniz bedellerin kıymetini,
merak dâhi etmiyor.
elbette bu durum, pek de mühim değil.
buradaki "karakter metamorfozu" beni üzüyor.
böyle insanlar gördükçe;
buradaki "karakter metamorfozu" beni üzüyor.
böyle insanlar gördükçe;
kimseye kendimi uzun uzun anlatamıyorum mesela.
kolay pes ediyorum.
çabuk vazgeçiyorum.
bazen dinleyemiyorum birçok cümleyi bile.
kaybetmek olarak görmüyorum hiçbir şeyi.
insan, bu şekilde tamamlanıyor.
insan, bu şekilde tamamlanıyor.
hayata dönemsel boşluklar gerek.
yeni değerlerin yer bulabilmesi için.
velhâsıl kelam...
velhâsıl kelam...
zaman, sizin nasıl hissettiğinizi bilemez, insanlar gibi...
iyi veya kötü olmanız da ilgilendirmez zamanı.
onun işi, farkında olmamıza yardımcı olmak.
kimileri bu farkındalığa ömrünü sığdıramıyor...
benim için zamana yenilmek de sorun değil;
benim sorunum; ömrümü nereye sığdıracağım?
benim sorunum; ömrümü nereye sığdıracağım?
Ömür Topaloğlu
İç Muhakemelerim
İç Muhakemelerim
(Bir İki Cümle)
